Lübnan'da, İran ile İsrail arasında artan gerilim ve karşılıklı açıklamalar sonrasında, İran'ın Lübnan'ın güneyinden İsrail'e saldırı düzenleme ihtimali üzerinde duruluyor.
ABD ve İsrail'in İranlı üst düzey isimlere saldırıları sonrasında, İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade tarafından yapılan "Lübnan ve Gazze'nin İsrail işgaline karşı ön cephede yer aldığı" açıklaması tartışmalara neden oldu.
Lübnan'da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İran'dan yapılan açıklamalarına destek verirken, Cumhurbaşkanı Mişel Avn "Lübnanlıların anavatanlarının bağımsızlığı, toprakları ile sınırları üzerindeki egemenlikleri ve karar alma özgürlüğünde hiçbir ortakları yoktur." ifadelerini kullandı.
Lübnan'dan konuyla ilgili farklı görüşlerden isimler, AA muhabirine, ülkenin güneyinde İran ve İsrail'in çatışma ihtimalini değerlendirdi.
"İran konumunu güçlendirmek ve nüfuzunu artırmak istiyor"
Hariri'nin partisi Müstakbel Hareketi Milletvekili Muhammed el-Haccar, İran'ın yaptığı açıklamalara tepki göstererek, "İran, Arap bölgelerine konuşlandırdığı silahlarını kullanmak, kendi konumunu güçlendirmek ve nüfuzunu artırmak istiyor." dedi.
Haccar, "Lübnan'da savaş ve barış kararı Hizbullah veya İran'ın elinde değil, Lübnan'ın elinde olmalı. Bu durum, silahların devlete teslim edilmesi konusundaki ısrarımızı artırıyor." ifadelerini kullandı.
Lübnan'da Hizbullah'ın İsrail işgaline karşı ülkeyi koruduğu iddiasıyla, füzeler dahil gelişmiş silahları sahip olduğunu hatırlatan Haccar, bunun "gayrimeşru" olduğunu belirtti.
"Karşılıklı tehdit açıklamaları yeni değil"
Lübnanlı Tuğgeneral Halid Hamade, İran'ın İsrail ve ABD ile yaşadığı gerginliğin eskiden beri olduğunu hatırlatarak, "Karşılıklı tehdit açıklamaları yeni değil." şeklinde konuştu.
Hamade, "Bu kez yapılan tehditlerin daha ciddi olduğunu düşünmüyorum. İran zor bir durumda, ABD ile silahlı çatışmaya giremez. Aynı şekilde, İsrail de Lübnan'a yönelik sınırlı bir harekat başlatma konusunda isteksiz." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in Suriye'deki altyapısını her hafta yok ettiği bilgisini veren Hamade, "Lübnan topraklarından İsrail'e yönelik bir askeri operasyon olacağını düşünmüyorum, özellikle Tahran yönetiminin bu saldırıdan elde edebileceği bir şey yok." diye konuştu.
"İran'ın niyeti direniş örgütlerine yönelik destek"
Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen gazeteci yazar Kasım Kasir ise Hacızade'nin son açıklamasının İran'a yakın çevreler tarafından, "füzeleri kullanma niyeti değil, İran'ın bölgedeki direniş örgütlerini desteklemek için füze sağlama" şeklinde yorumlandığına dikkati çekti.
Lübnan'ın güneyinde yakın bir zamanda çatışmaların çıkma ihtimalini değerlendiren Kasir, "Bu tehdit ortamında kimse olayların nasıl gelişeceğini bilemez." yorumunda bulundu.
Kasir, "İsrail, Lübnan'a herhangi bir saldırıda bulduğu takdirde, elbette saldırıya gereken tepki verilecektir. Ancak İran'a yönelik bir saldırı olursa, saldırının büyüklüğüne bakacağız." ifadelerini kullandı.
Karşılıklı bir psikolojik savaş yürütüldüğüne dikkati çeken Kasir, savaş çıkması durumunda, kimsenin savaşın boyutunu öngöremeyeceğini vurguladı.
İran'a yönelik saldırılar
Kudüs Gücü Komutanı Tümgeneral Süleymani, 3 Ocak 2020'de Bağdat'ı ziyareti sırasında ABD'nin düzenlediği hava saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Saldırıda Süleymani, Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis, İranlı subaylar ve Iraklı korumalarla birlikte 10 kişi ölmüştü.
İran'ın nükleer programının kilit isimlerinden Fahrizade, 27 Kasım 2020'de Tahran'da aracına düzenlenen saldırıda ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, saldırıdan İsrail'i sorumlu tutarak Fahrizade'nin öldürülmesinin suikasine uygun bir zamanda karışılık verileceğini söylemişti.