G7 ülkelerinin savunma bakanları, Lübnan'da yaşanan son olaylardan, gerilimin tırmanma riskinden ve Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) güvenliğine yönelik tehditlerden endişe duyduklarını bildirdi.

G7, Lübnan'da gerilimin artma riskinden ve UNIFIL'in güvenliğinden endişe duyuyor

ABD, Almanya, Fransa, Kanada, İngiltere, İtalya ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin savunma bakanları, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in katılımıyla Napoli'de gerçekleştirilen ilk G7 Savunma Bakanları toplantısının ardından bakanların kabul ettiği ortak bir bildiri yayımlandı.

Bildiride, Orta Doğu'daki gelişmelere ilişkin, "Gazze'de hemen ateşkes yapılması, tüm rehinelerin serbest bırakılması, Gazze genelinde insani yardım akışının önemli ve sürekli olarak artırılması ve iki devletli çözüme giden sürdürülebilir bir yol ihtiyacını desteklemede birleşiyoruz." ifadesi kullanıldı.

Gazze'deki insani krizi önlemek için gerekli siyasi sürecin başlama ihtiyacına vurgu yapılan bildiride, "Gazze'de kalıcı bir ateşkese ulaşmak, istikrarlı bir güvenlik durumu sağlamak ve masum sivil halka yönelik insani yardımın kesintisiz ve artırılmış bir şekilde akışını sağlamak için çalışmaların devam etmesi gerektiğini bir kez daha teyit ediyoruz." değerlendirmesi yer aldı.

Bildiride, BM Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararının da memnuniyetle karşılandığı belirtilirken, İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözüme ulaşmaya yönelik siyasi sürecin desteklenmesi taahhüdü de yinelendi.

Söz konusu bildiride, Filistin güvenlik güçlerine eğitim ve danışmanlık verilmesi yönündeki girişimleri takdir ettiklerini, Filistin’in güvenlik ve yargı sisteminde daha geniş çaplı reformları, özellikle Filistin Sivil Polisi'ne yönelik kapasite artırma girişimlerinden elde edilen olumlu deneyimleri desteklediklerini kaydetti.

İsrail saldırısı altındaki Lübnan'ın durumuna da değinilen bildiride, "Lübnan'daki son olaylardan ve gerilimin daha fazla tırmanma riskinden endişe duyuyoruz. UNIFIL'in güvenliğine yönelik tüm tehditler konusunda endişe duyuyoruz. Barış güçlerinin korunması, bir çatışmanın tüm taraflarının görevidir." ifadeleri yer aldı.

G7 bildirisinde, BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının tam olarak uygulanması ve çatışmalara diplomatik çözüm getirilmesi çağrısı da yinelendi.

Bildiride, İran'ın 13 Nisan ve 1 Ekim'de İsrail'e yönelik doğrudan askeri saldırıları ile Husilerin, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki deniz taşımacılığına yönelik saldırıları kınandı.

G7, Çin ve Kuzey Kore'nin Rusya ile askeri işbirliğinden kaygı duyuyor
G7'nin, Rusya-Ukrayna savaşında Kiev'e olan "sarsılmaz desteğin" yinelendiği ortak bildiride, "Hibrit savaşa başvuran ve nükleer söylemi sorumsuzca kullanan Rusya'yı kınıyoruz." ifadesi yer aldı.

Bildiride, Çin ve Kuzey Kore'nin Rusya'ya desteğine ilişkin de şunlar kaydedildi:

"Çin'in Rusya'ya verdiği destekten, Rusya'nın Ukrayna'daki yasa dışı savaşını sürdürmesini sağlayan, önemli ve geniş güvenlik etkileri olan; Çin ile Rusya arasındaki askeri işbirliğinin güçlendirilmesinden derin endişe duyduğumuzu ifade ediyoruz. Kuzey Kore'nin nükleer ve balistik füze programlarının, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarını doğrudan ihlal ederek devam eden gelişimini kınıyoruz ve Rusya ile artan askeri işbirliği konusunda kaygımızı ifade ediyoruz."

Bildiride, İran ve Rusya arasındaki balistik füzeler, insansız hava araçları (İHA), askeri mühimmat ve hassas teknoloji tedarikini kapsayan askeri işbirliğinin yoğunlaşmasından da derin endişe duyulduğu belirtildi.

G7'nin Çin ile yapıcı ilişkiler aradığı ifade edilen bildiride, bununla beraber Güney ve Doğu Çin denizlerindeki durumla ilgili ciddi endişe duyulduğu aktarıldı.

Ortak bildiride, "Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrarın sağlanmasının uluslararası güvenlik ve refah için vazgeçilmez olduğunu yeniden teyit ediyoruz. Özellikle Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun Tayvan çevresinde gerçekleştirdiği son askeri tatbikatlar olmak üzere kışkırtıcı eylemlerden endişe duyuyoruz. G7 üyelerinin Tayvan konusundaki temel pozisyonlarında, belirtilen Çin politikaları da dahil olmak üzere hiçbir değişiklik yok." ifadesi kullanıldı.

Bildiride, Afrika'nın ortaklık ve ortak hedefler açısından büyük potansiyele sahip olduğuna inanıldığı ve buraya yönelik ortak kalkınma gündemine ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.
OGÜNhaber