Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD), devletlerin iklim değişikliğine ilişkin yükümlülüklerini belirleyecek danışma görüşü oturumları başladı.

Devletlerin iklim değişikliği sorumluluklarına ilişkin UAD'deki danışma görüşü oturumları başladı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 29 Mart 2023 tarihli kararıyla talep edilen danışma görüşünde, devletlerin iklim değişikliğine ilişkin uluslararası sorumluluklarının belirlenmesi isteniyor.

UAD'nin Lahey'deki Barış Sarayı'nda başlayan ve 13 Aralık'a kadar sürecek oturumlara 98 ülke ve 12 uluslararası kuruluş sunum yapacak.

İki hafta sürecek oturumlarda, ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele ve savunmasız ülkelere yardım konusundaki yasal yükümlülükleri ele alınacak.

Varoluşsal bir tehdit
İklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olan danışma görüşünün BM Genel Kurulu'nun talep edilmesinde öncü rol oynayan Vanuatu, UAD'deki ilk gün sunumunu yaptı.

Vanuatu İklim Değişikliği ve Çevre Özel Temsilcisi Ralph Regenvanu, yaptığı konuşmada, "Bu, bizim yaratmadığımız ve katkıda bulunmadığımız, ancak en çok acısını çektiğimiz bir sorun. Bu bizim için varoluşsal bir tehdit." dedi.

Regenvanu, "Gelecek nesillere iklime ne olduğunu ve nasıl olduğunu bilmelerini sağlamalıyız." ifadelerini kullandı.

Vanuatu Başsavcısı Arnold Kiel Loughman, UAD'deki sunumunda, devletlerin çevreyi koruma ve iklime zarar verilmesini önleme konusunda kesin yükümlülükleri olduğunu vurguladı.

"İklim değişikliği sömürge tarihinden ayrı düşünülemez"
Melanezya Öncü Grubu Hukuk Danışmanı Ilan Kiloe, UAD'deki sunumunda iklim değişikliğinin halkların kendi kaderini tayin hakkıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtti.

Kiloe, "İklim değişikliğindeki adaletsizlik, sömürge tarihimizden ayrı düşünülemez. İklim değişikliğinin nedeni, sömürgeleştirilmiş küçük ada gelişmekte olan devletlerine atfedilemez." değerlendirmesinde bulundu.

Vanuatu'nun ardından Güney Afrika, Arnavutluk ve Almanya da sunumlarını yapacak.

BM'den UAD'ye iki soru
BM Genel Kurulu’nun UAD’ye sorduğu ilk soruda, devletlerin iklim sistemini sera gazı emisyonlarından korumaya yönelik uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülükleri ele alınıyor.

İkinci soruda ise devletlerin, eylemleri ve ihmalleriyle iklim sistemine ve çevrenin diğer kısımlarına verdikleri zararın, özellikle coğrafi koşulları ve gelişmişlik düzeyleri nedeniyle iklim değişikliğinden etkilenen veya özellikle savunmasız durumda olan küçük ada devletleri açısından yasal sonuçları soruluyor.

Mahkemenin vereceği karar bağlayıcı olmayacak, ancak gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğinden olumsuz etkilenen ülkelere karşı sorumluluklarının yasal çerçevesinin belirlenmesinde önemli rol oynayacak.

Sözlü sunumların yanı sıra devletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından doksan bir yazılı beyan ve altmış üç yazılı yorum sunuldu.

Öte yandan çok sayıda iklim aktivisti, UAD binası önünde toplanarak, iklim değişikliğinin etkilerine karşı acil önlem alınması çağrısında bulundu.
OGÜNhaber