Tunus’ta 6 Ekim’de düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir ay kala siyaset ve yargı makamları arasındaki kriz ülke gündemini meşgul etmeye başladı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan Tunus’ta siyaset ile yargı arasındaki kriz derinleşiyor

Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, 10 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı için 17 adaydan 3'ünün başvurusunun kabul edildiğini, 6 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde Cumhurbaşkanı Kays Said, Halk Hareketi lideri Zuheyr el-Mağzavi ve siyasi hayatına 2020’de Yaşasın Tunus Partisinden milletvekili olarak katılan iş adam Ayaşi Zamal'ın yarışacağını duyurdu.

Bağımsız Yüksek Seçim Kurulunun 6 Ekim'de düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan 17 kişiden sadece 3’ünün adaylığını kabul etmesi, adaylığı kabul edilmeyenlerden 3’ünün itirazını kabul eden Tunus İdari Mahkemesinin de “adaylıkları önünde herhangi bir engel yok” kararı vermesi ülkede siyaset ile yargı makamları arasında krize neden oldu.

Adaylıkları reddedilen 6 kişi Tunus İdari Mahkemesine başvurdu
Buasker’in açıklamasının ardından adaylıkları kabul edilmeyen 6 cumhurbaşkanı aday adayı Tunus İdari Mahkemesine başvurdu.

Başvurusu değerlendirilen adaylardan, Said öncesi hükümet koalisyonunu oluşturan Nahda Hareketi Partisinden ayrılan Çalışma ve Başarı Partisi lideri Abdullatif el-Mekki, eski bakanlardan El-Munzir ez-Zenadi ve eski Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki’nin çalışma arkadaşı İmar Deymi hakkında Tunus İdari Mahkemesi 2 Eylül’de adaylıkları önünde herhangi bir engel olmadığı yönünde karar aldı.

Ülkedeki siyasi taraflardan ve yargı çevrelerinden mahkemenin nihai kararına göre hareket edilmesi yönünde yapılan açıklamalara rağmen Buasker, 3 Eylül’deki açıklamasında mahkemenin kararı ellerine ulaşmadığı gerekçesiyle aday listesinde herhangi bir değişikliğe gidilmeyeceğini söyledi.

Adaylardan Mekki'ye "seçmenleri etkilemek amacıyla hediye vermek ve yalan vaatlerde bulunmak" suçlamasıyla 6 Ağustos’ta Tunus Asliye Mahkemesi tarafından 8 ay hapis cezası ve ömür boyu seçimlerden men cezası verilmişti.

Cumhurbaşkanı adayı Ayaşi Zamal’a sahte beyanda bulunmak suçlamasıyla dava açıldı
Adaylığı kesinleşen Ayaşi Zamal hakkında sahte beyanda bulunmak suçlamasıyla dava açıldı. 2 Eylül’de gözaltına alınan Zamal, 4 Eylül’de tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi.

Yapılan itirazın ardından 6 Eylül’de tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalan Zamal, cezaevinden çıkmasının ardından güvenlik güçlerince tekrar gözaltına alındı.

Zamal’ın gözaltına alınmasına dair resmi makamlardan henüz açıklama yapılmadı.

Cumhurbaşkanı adayı Zamal’ın Kampanya Sözcüsü Remzi el-Habbali de yaptığı açıklamada, gözaltına alınmasına rağmen Zamal'ın adaylığının devam ettiğini, bu nedenle seçimden bir gün öncesine kadar kampanyaya devam edeceklerini söylemişti.

Mahkemenin kararına uymayan seçim kuruluna tepkiler
Başta Tunus İdari Mahkemesi ve adaylıkları mahkeme kararına rağmen reddedilen adaylar Kurula tepki gösterdi.

Ülkenin en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası ve muhalefetteki siyasi partiler de Seçim Kurulunun mahkeme kararına uymamasına itiraz etti.

Muhalefetin önde gelen adaylarından eski Sağlık Bakanı Mekki’nin Kampanya Sözcüsü Ahmed en-Nefati yaptığı açıklamada, “Seçim Kurulunu mahkeme kararına uymadığı için güçlü bir şekilde kınıyoruz. Bu karar yargıyı kullanarak adaylara yönelik bir gözdağıdır. Bu dışlama ve baskı politikası yasaların ihlalidir.” dedi.

Nefati, Kurulun aldığı karara itiraz ettiklerini ve bu karara karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.

Nahda Hareketi’nden 5 Eylül’de yapılan açıklamada ise Seçim Kurulunun yasaları ihlal ettiği ve aldığı kararın kabul edilemez olduğu vurgulandı.
OGÜNhaber