Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve üretim merkezi Çin, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle son 28 yılın en kötü ekonomik performansını ortaya koyuyor.
Çin'de bugün açıklanan verilere göre, ülkede gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) ilk çeyrekte yıllık yüzde 6,8 geriledi. Söz konusu oran, Çin hükümetinin 1992'den bu yana yayımladığı resmi büyüme rakamları arasında en kötü performansa işaret etti. Ülke ekonomisi ilk çeyrekte geçen yılın son çeyreğine kıyasla da yüzde 9,8 daraldı.
Çin'in büyüme verisine yönelik farklı kurumların gerçekleştirdiği piyasa beklentileri yüzde 6 ila 9 arasında değişse de bazı ekonomistler çift haneye varan daralmadan bahsediyordu.
Ülke ekonomisi geçen yılın son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 6, çeyreklik bazda yüzde 1,5 büyüme kaydetmişti.
Virüsün ilk merkezi olan, hastalığın seyri ve alınan önlemlerin etkisi açısından baz alınan ülke konumuna gelen Çin'de, koronavirüs salgınının yayılımının düşürülmesi amacıyla fabrikalar kapatılmış, seyahat ve sokağa çıkma yasakları getirilmişti. Tüm bunlar tedarik zincirinin merkezi konumundaki Çin'den başlayıp, tüm dünyada etkisini gösteren, hem arz hem de talep kaynaklı küresel bir krizin başlangıcı olmuştu.
Bu açıdan Çin'de açıklanan ilk çeyrek büyüme rakamları, diğer ülkeler açısından da koronavirüs salgınının ekonomilere etkisinin boyutunu göstermesi açısından önem taşıyor.
"Hizmet sektörleri de kriz modunda kalmayı sürdürüyor"
Çin'in ilk çeyrek GSYH verilerini değerlendiren Nordea Markets Asya Başekonomisti Amy Yuan Zhuang, ülke ekonomisinin önceki faaliyet seviyelerine dönmesinin daha uzun bir süre alacağını belirterek, "Özellikle tüketim malları ve hizmet sektöründe daha uzun bir süre negatif etkinin devam edeceğini düşünüyorum." dedi.
Koronavirüs salgınını ilk yaşayan ülke olan Çin'in, hem hastalığın gösterdiği yayılım grafiği açısından hem de GSYH rakamları açısından dünyanın geri kalanının bir adım önüne geçtiğini vurgulayan Zhuang, durgunluğa yol açan önlemlerin etkisiyle, ekonominin ocak ve özellikle şubat ayı boyunca sert bir darbe aldığını, bunun hiç şaşırtıcı olmadığını söyledi.
Zhuang, Çin'in ilk çeyrek GSYH verilerine ilişkin kendi beklentilerinin yüzde 6,5 daralma yönünde olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Rakamlar bizim öngörülerimizden daha kötü bir performansa işaret etti. Öte yandan yüzde 6,8'lik daralma, çeyreklik bazdaki verinin açıklanmaya başladığı 1992'den bu yana en kötü performans olarak öne çıkıyor. Çin'de mart ayı başından bu yana kısıtlamaların kaldırılması ve iş hayatının devam etmesi için ortaya konan çabalara rağmen, çoğu sektörün koronavirüs öncesi seviyelere dönmesi çok daha uzun sürecek. Her ne kadar büyük sanayi şirketleri faaliyetlerini sürdürse de daha küçük olan şirketler hala normal kapasitenin yüzde 20 altında çalışıyor. Restoran, seyahat ve spor salonları gibi çevrimdışı hizmet sektörleri de kriz modunda kalmayı sürdürüyor.
Verinin açıklanmasının ardından Çin yuanının dolar karşısında çok fazla bir hareket göstermediğine değinen Zhuang, bunda verinin daha önce fiyatlanmasının ve piyasadaki risk algısının pozitif tarafta kalmasının etkili olduğunu dile getirdi.
"Tüketicilerin yüzde 65'i gelir kaybı bekliyor"
Amy Yuan Zhuang, Çin'de perakende satışların martta yıllık 15,8 ve sanayi üretiminin yüzde 1,1 düşüş kaydettiğini anımsatarak, piyasada perakende satışların yüzde 10 ve sanayi üretiminin yüzde 7,3 gerilemesinin beklendiğini ifade etti.
Sanayi üretiminin mart ayında toparlandığına, perakende satışlarda çok az iyileşme görüldüğüne dikkati çeken Zhuang, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) daha çok ihracata yönelik faaliyet gösteriyor. Bu nedenle KOBi'lerin ikinci çeyrekte tüm dünyadaki kısıtlamalar ve karantina önlemlerin etkisiyle olağanüstü düzeyde büyük bir darbe alması beklenebilir. Hükümet, ekonomi için kritik önem taşıması dolayısıyla KOBİ'lere destekler sundu. Öyle ki toplam istihdamın yaklaşık yüzde 80'ini ve GSYH'nin yaklaşık yüzde 70'ini KOBİ'ler oluşturuyor. Çin'de KOBİ'ler, daha büyük şirketlere kıyasla daha yenilikçi olma eğilimi de gösteriyor ve bu da onların hükümet tarafından değer görmesini sağlıyor."
Zhuang, artan iş ve gelir güvensizliğinin, tüketim malları ve hizmet sektörünün normal faaliyete dönmesi için en büyük engel olduğunu dile getirerek, "Yakın zamanda yapılan bir tüketici araştırması, katılımcıların yüzde 65'inin hafif ve şiddetli bir gelir kaybı beklediğini ortaya koydu. Bu muhtemelen Pekin için büyük bir endişe kaynağıdır." şeklinde konuşmasını tamamladı.
"Çin bitkin bir toparlanma içinde"
Capital Economics Üst Düzey Çin Ekonomisti Julian Evans-Pritchard da Çin'in mart ayı verilerinin ülkenin en kötüsünü geride bıraktığına dair geniş sinyallere katkıda bulunduğunu belirterek, "Buna karşın üretimdeki düşüşün yetkililerin bile iddialarından daha derin olduğundan şüpheleniyoruz." dedi.
Aylık bazda bakıldığında verilerin iyileşmeye işaret etse de ekonomik faaliyetin geri dönmesi için ortaya konulan çabalara bakıldığında nispeten zayıf kaldığını aktaran Evans-Pritchard, "Bu açıdan Çin, bitkin bir toparlanma içinde." ifadesini kullandı.
Evans-Pritchard ayrıca, ülkede perakende harcamaların ilk çeyrekte yüzde 19 düşerken, ihracatın yüzde 13'ten fazla gerilediğini, sabit kıymet yatırımının da yüzde 16 azaldığını sözlerine ekledi.