Libya'nın doğusu ve batısındaki taraflar arasında siyasi gerginliği tırmandıran Merkez Bankası krizi gözlerin yeniden bu ülkeye çevrilmesine neden oldu.
Libya'nın doğusundaki hükümetin Başbakanı Usame Hammad'ın 12 Ağustos'ta Mısır tarafından "resmi" kabulüne başkent Trablus'taki meşru hükümet tepki gösterdi ve Libyalı taraflar arasında polemik yaşandı.
Bunun ardından doğudaki Temsilciler Meclisi, Trablus'taki Abdulhamid Dibeybe Başbakanlığındaki hükümetten güven oyunu çektiğini ve Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi'den "başkomutanlık sıfatını aldığını" duyurdu.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından meşru hükümet olarak kabul edilen Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) bu karara tepki göstererek, doğudaki Temsilciler Meclisi'ni "yetkilerini aşmakla" suçladı.
Trablus'taki Libya Başkanlık Konseyi de 22 Ağustos 2024'te ülkenin doğusundaki Temsilciler Meclisi'nin desteklediği Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir'i görevden aldı.
Buna tepki gösteren ülkenin doğusundaki hükümet, kontrolü altındaki bütün petrol sahalarında üretimi durdurduğunu açıkladı. Bu durum petrol zengini ülkede tartışmalara neden oldu. Dünya piyasaları da bu duruma tepki verdi ve petrol fiyatında artış yaşandı.
Bileşmiş Milletler Libya Destek Misyonu'nun (UNSMIL), Merkez Bankası krizinin çözümü için yürüttüğü çabalar da şu ana kadar sonuç vermedi.
AA muhabiri 5 soruda Libya gündemini yaklaşık bir aydır meşgul eden bu kriz nedeniyle yaşananları derledi.
Libya'da son dönemde tırmanan siyasi gerginliğin fitilini ne ateşledi?
Libya'da son dönemde tırmanan siyasi gerginliğin fitilini ülkenin doğusundaki Temsilciler Meclisi'nin atadığı hükümetin Başbakanı Usame Hammad'ın 12 Ağustos'ta Mısır'a düzenlediği "resmi" ziyaret ateşledi.
Mısır'ın el-Alemeyn kentinde Hammad ile Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli bir araya geldi. Görüşmede "sınır güvenliği ve iki ülke arasındaki işbirliği ve kalkınma konularının" ele alındığı belirtildi.
Hammad, Mısır ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada, Medbuli ile görüşmesinin "ülke dışındaki ilk resmi ziyareti" olduğunu kaydetti.
Temsilciler Meclisi'nin atadığı doğudaki hükümetin ilk kez bir ülke tarafından "diplomatik tanınırlığı" anlamına da gelebilecek olan söz konusu ziyaret, Birleşmiş Milletler'in meşru olarak kabul ettiği UBH'nin büyük tepkisini çekti.
Başbakan Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki UBH'nin açıklamasında, uluslararası tanınırlığı olmayan "doğudaki paralel hükümetin" Mısır tarafından "resmi" kabulünden derin üzüntü duyulduğu belirtilerek, Kahire'nin bu adımının Libya'daki bölünmüşlüğü engellemeye çalışan uluslararası çabalara "zıt olduğu" kaydedildi.
UBH açıklamasında, Mısır hükümetinin Libya'daki "paralel hükümeti" resmi kabulünün devletlerin egemenliğine saygı ve iyi komşuluk ilişkileri ilkeleriyle uyuşmadığına dikkat çekilerek, bu adımın bölgesel ve uluslararası düzeyde gerginlik ve savaş çıkma ihtimaline hizmet ettiği konusunda uyarıda bulundu.
Merkez Bankası krizi ülkedeki siyasi gerginliğin merkezine nasıl oturdu?
UBH'nin Mısır'a tepki açıklamasına doğudaki Temsilciler Meclisi'nin cevabı gecikmedi.
Temsilciler Meclisi 12 Ağustos'ta düzenlediği oturumda, UBH'ye verilen güven oyunu geri çektiğini ve Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi'nin "Libya orduları başkomutanlığı" sıfatını kendisinden geri alarak bu ünvanı Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'e devrettiğini duyurdu.
Temsilciler Meclisi bu adımıyla, Libya'daki tüm tarafların katılımıyla 2015'te Fas'ta BM himayesinde yürütülen siyasi diyalog sürecinde imzalanan Libya Siyasi Anlaşması'ndan da çekildiğini teyit etmiş oldu.
Libya Siyasi Anlaşmasında kararlaştırılan ve Başkanlık Konseyi Başkanına verilen Libya orduları başkomutanlık sıfatının çekilmesi kararı, daha önce Libya'daki taraflara eşit mesafede politika belirleyen Başkanlık Konseyi Başkanlığının Temsilciler Meclisi'ne karşı bir tutum almasına neden oldu.
Başkanlık Konseyi Başkanlığı, Temsilciler Meclisine Libya Merkez Bankası üzerinden bir cevap verdi. Temsilciler Meclisinin desteklediği ve UBH ile anlaşmazlık yaşayan Sıddık el-Kebir başkanlığındaki Merkez Bankası yönetiminin değiştirilmesine karar verdi.
Temsilciler Meclisinin desteklediği Merkez Bankası Başkanı Kebir, 20 Ağustos'ta Başkanlık Konseyi Başkanlığının kendisini "görevden alma yetkisinin bulunmadığını ve görevinin başında olduğunu" açıklasa da, 26 Ağustos'ta Başkanlık Konseyi tarafından atanan yeni Merkez Bankası yönetimi görevi devraldı.
Böylece Libya siyasi gündeminde yeni doğan Merkez Bankası krizi ülkenin doğusu ve batısı arasındaki siyasi bölünmüşlüğün merkezine oturmuş oldu.
Libya'nın petrol ihracının durdurulmasının Merkez Bankası kriziyle ilişkisi nedir?
Merkez Bankası krizi, Libya'nın doğusundaki Temsilciler Meclisi'nin atadığı Hammad hükümetinin aldığı bir kararla, petrol ve ekonomi sahasına taşındı.
Libya'nın doğusundaki hükümetin Başbakanı Hammad, Başkanlık Konseyi tarafından görevlendirilen yeni Merkez Bankası yönetiminin, Trablus'taki Merkez Bankası'na "baskın" düzenlediğini ileri sürerek, "Başkanlık Konseyi'nin ülkedeki en önemli finans kurumunu yasa dışı şekilde kontrol etmeyi amaçladığını" iddia etti.
Hammad, Merkez Bankası'na "müdahalenin, devletin tüm mali işlemlerinin tamamen durmasına yol açtığını" savunarak, yaşananlar nedeniyle tüm petrol sahaları, limanlar ve kurumlarda "mücbir sebep" ilan ettiğini ve bir sonraki duyuruya kadar petrol üretim ve ihracatının durdurulması kararı aldığını açıkladı.
UBH Başbakanı Dibeybe ise doğudaki hükümetin bu kararının ardından, Petrol ve Doğalgaz Bakanı Halife Abdussadık ile bir araya geldi.
Dibeybe, petrol sahalarının durumunun izlenmesi ve bunların "sahte bahanelerle" kapatılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Merkez Bankası krizinin yeni bir askeri gerginliğe dönüşme olasılığı var mı?
Libya yerel medyasında, Başkanlık Konseyi'nin Merkez Bankası yönetimini değiştirme kararının ardından 22 Ağustos'ta başkent Trablus'taki Merkez Bankası binası çevresinde silahlı grupların biriktiği yönünde haberler yer aldı.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi, 24 Haziran'da başkentteki askeri gerilimi sona erdirmek için Savunma Bakanlığı ile temas halinde Trablus'ta güvenlik teşkilatlarıyla bir toplantı yapılarak anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Trablusi, devlet kurumlarında güvenliği sağlayan resmi olmayan herhangi bir grubun (milis) bulunmayacağını, tüm silahlı grupların bunu onayladığını ve 24 saat içinde Merkez Bankası genel merkezi de dahil olmak üzere tüm devlet ve hükümet merkezlerinin güvenliğinin İçişleri Bakanlığı'nca sağlanacağını söyledi.
Trablus içindeki askeri gerginliğin son bulmasına yönelik atılan adımın ardından 26 Ağustos'ta da ülkenin doğusu ve batısındaki askeri güçler arasında yapılan 5+5 Ortak Askeri Komite ateşkes anlaşmasının devam ettiği açıklandı.
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu'nun (UNSMIL) himayesinde Libya'nın doğusu ile batısı arasındaki askeri güçlerden oluşan 5+5 Ortak Askeri Komite Sirte'deki toplantısının ardından yapılan açıklamada, "Libyalılara ateşkesin devam ettiği konusunda güvence veriyoruz." ifadelerine yer verildi.
BM'nin Libyalı tarafları bir araya getirdiği müzakerelerden çözüm çıkar mı?
Libya'nın doğusu ve batısındaki siyasi aktörler arasında Merkez Bankası konusundaki anlaşmazlık çözülemeyince BM krizin çözümü için bir girişim başlattı.
UNSMIL, 3 Eylül'de ilgili taraflar arasında Merkez Bankası krizinin çözümüne yönelik ilk tur müzakerelerin yapıldığını duyurdu. UNSMIL'in Trablus'taki merkezinde Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi temsilcileri ile Başkanlık Konseyi temsilcileri arasında ayrı ayrı görüşmelere ev sahipliği yaptığı belirtildi.
Açıklamada katılımcıların, Merkez Bankası krizini çözümünün yolları konusunda önemli fikir birliğine vardıkları kaydedildi.
Merkez Bankası krizinin çözümüne yönelik müzakerelerin sonuncusu ise 12 Eylül'de yapıldı ancak sonuç alınamadı.
UNSMIL'den yapılan açıklamada, "Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi'nin Merkez Bankası krizi konusunda nihai bir anlaşmaya varamamasını üzüntüyle karşılıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, müzakerelerin devam edeceği ve kapsamlı diyalogun Libya'yı sürdürülebilir barış ve istikrara çıkarmanın tek yolu olduğuna vurgu yapıldı.
Tarafların yaklaşık bir aydır nihai çözüme ulaşamadığı krizin BM girişimiyle çözümle sonuçlanıp sonuçlanmayacağı konusu ise hala belirsizliğini koruyor.