İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık hemşire Damla Atak, "Rıza Bey’in de ’500 gram bebek mi olur, çek fişini dediğini’ duydum, bunu savcılıkta öğrendim" dedi.

Yenidoğan Çetesi davasında tutuklu hemşire: "Rıza Bey’in ’500 gram bebek mi olur, çek fişini’ dediğini öğrendim"

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletilmişti. Davanın görülmesine 3’üncü gününde devam ediliyor. Adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya bir kısım tutuklu, tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada tutuklu sanık hemşire Damla Atak savunma yaptı.
"Mehmet Gürül, hastanenin yoğun bakımını işletiyordu"
Savunma yapan sanık Damla Atak, 2015-2020 arasında Avrupa Şafak Hastanesi yoğun bakımında 2020 yılında Duygu Hastanesi’nde çalıştığını belirterek, "Duygu Hastanesi’nde çalışırken Fırat Sarı yöneticilik yapıyordu. 7 aydır dolandırıcılıkla suçlanıyorum. Fırat Sarı’nın Hastanesi’nde çalışıyordum ama Sarı’yı en fazla iki kez görürdüm. Bilgisayarda yazılan epikrizleri okumadım, bu epikrizlerin hangi şartlarda yazıldığını bilmiyordum. Mehmet Gürül, bu hastanenin yoğun bakımını işletiyordu, Fırat Sarı oraya karışmıyordu. Hastane, Seyhmuz Çelik’i istemiyordu bu yüzden Mehmet Gürül’ü getirdiler. İşe başlarken Ali Dirik’le görüştüm. Mehmet Gürül hastanedeki düzensizliklerden dolayı bir süre sonra ayrıldı" ifadelerini kullandı.

"Rıza Bey, Kaya bebeği görmediğini söyledi ama gördü, viziteni kendi yazdı"
Savunmasına devam eden sanık, "Bebek Kaya, anne riskli bir bebekti. Kadın doğum doktoru riskli olacağı için bebeği yoğun bakıma aldı doğumdan sonra. Bebek yoğun bakımdayken durumu kötüydü. 500 gram bir bebekti, akciğerleri kanıyordu. Sabah, Ali Bey yoğun bakıma geldi. Bende ona yaptıklarımızı söylüyordum. Bebek yoğun bakımında yetkili bir çocuk doktoru yoktu. Bize bebek değil, anne geldi. Bebek Esenler Hastanesi’nden Güney Hastanesi’ne sevk edildi. Seyhmuz Çelik, 23 Ekim civarı hastaneden ayrıldı. Bebeğin ex olduğu tarihte işe Rıza Bey başlamıştı. Çocuk doktoru, Kaya bebekle ilgili yapılabilecek bir şey olmadığını söyledi. Rıza Bey, Kaya bebeği görmediğini söyledi ama bu bebeği gördü, viziteni kendi yazdı. Bebeklerden sorumlu hemşirelerin listesini ben yazıyordum, bu yüzden tutukluyum" diye konuştu.

"Rıza Bey’in de 500 gram bebek mi olur, çek fişini dediğini duydum"
Üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirten sanık Damla Atak, "Bebek ex olduğunda benim hastanede olmam gerektiği söyleniyor, ben de diğerlerinin de hastanede olması gerektiğini söylüyorum. Batuhan, Rıza Bey’i arayıp, bebeğin 500 gram olduğunu söyledi. Rıza Bey’in de Batuhan Bey’e, 500 gram bebek mi olur, çek fişini dediğini duydum, bunu savcılıkta öğrendim. Doğukan Taşçı’nın yayınladığı videoyu TV de izledim. Hasta mahremiyeti diye bir şey var, bunun için doktor olmak gerekmiyor, bunu herkes bilir. Ben bir hemşire olarak nasıl başka bir hemşireyle görüntülü konuşurum. Beni arasaydı ben hastaneye giderdim ama beni aramadılar. Rıza Bey, Batuhan Bey’e ’Bebeğin durumu çok kötüyse fişini çek diyor’ bunu bebeği bilen ben yapamıyorum, Batuhan nasıl yapıyor? Hastaneyi denetime geldiğinde Kaya bebeği ve ilgilenen doktoru sordular. Ali Bey, denetimcilere bebeğin ex olduğunu söyledi. Bizde, o sırada sorumlu hemşire olmadığı için Rıza Bey’in eşi Hilda Hanım’ın kaşesini kullandık. Hilda Hanım o sırada Güney Hastanesi’nde çalışmıyordu, Hilda Hanım bebeği hiç görmedi, Rıza Bey gördü. Mehmet Gürül hastalarla kendi ilgilenirdi. Şeyhmus Çelik işten ayrıldığında yasal olarak çıkışını hemen yapmadılar, 1 hafta Mehmet Gürül kendi ilgilenirdi. Sonrasında Ümit Bey ilgilendi. Sabah işe gittiğimde bebek yoktu, Batuhan, bebeğin ex olduğunu söyledi. O sırada denetimciler geldi. Denetimcilere, Kaya bebeğin ex olduğunu söylediler, denetimciler de benden bebeğin dosyasını istediler, bende verdim" dedi.

"Yoğun bakımdaki kameraları Ali Diren çıkarttırdı"
Tutuklu sanık Atak, kamera kayıtlarına ilişkin ise, "Yoğun bakımdaki kameraları Ali Diren çıkarttırdı. Gece nöbetçi doktorun olmadığını hastane sahibi Müzeyyen Hanım biliyordu, sürekli hastanedeydi. Batuhan Bey, bebek ölümlerinden benim sorumlu olduğumu söyledi. Bende savcılıktan arama kayıtlarından arayıp, aramadığının araştırılmasını istedim, çünkü beni aramadılar, arasalar giderdim. Hastanenin yoğun bakımları dolduğunda, Gıyasettin Mert, Fırat Sarı ile anlaşmalı olduğu hastanelere sevkini yapıyordu. Hüseyin Günerhan’ı 2013 ten beri tanıyorum, kendisinin ilaç sattığına asla inanmıyorum. Bebek ex olduğunda üçüncü basamaktı ama o gün hastaneyi denetime geldikleri için bebeği birinci basamakta gösterdiler" diye konuştu.
Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı, sanığa "Neden her bilgiyi Gıyasettin Mert’e iletiyordun, kendisi yoğun bakımı mı işletiyordu" diye sordu.
Sanık Damla Atak, "Gıyasettin Mert ile Ali bey yakındı. Gıyasettin Mert gönderdiği her bebeğin durumunu bilmek istiyordu, ben de bilgileri aktarıyordum" diye yanıtladı.
Savunma yapan sanık avukatı, “Ölen bebekler için çok üzgünüz bu olayın yaşanmamasını isterdik, ancak bu genç kızın hiçbir suçu yoktur" dedi. Duruşma, Rıza Keykukubat’ın savunması ile devam ediyor.
OGÜNhaber