Erzincan’da son günlerde yaşanan aşırı sıcak hava nedeniyle otluk, çalılık ve ağaçlık alanlarda yangınlar arttı.
Sıcaklığın son günlerde mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, kırsal alanda bulunan otluk ve çalılık alanlarda yangın riskini arttırdı. Haziran ayında normalin dışında gerçekleşen yağışlar nedeniyle çalılık ve otluk alanlarda hızla büyüme gözlemlendiği belirtilerek, “Sıcaklığın artmasıyla birlikte kuruyan bu bitkiler, yanıcı madde etkisi gösteriyor. Çiftçilerin ürünleri için de tehlike arz ediyor. Otluk ve çalılık alanlarda meydana gelen bu yangınlar tarımsal ve ormanlık alanları da etkisi altına alabiliyor" bilgisine yer verildi. İtfaiye ekipleri, özellikle piknik alanları dışında bulunan bölgelerde piknik yapılmaması, aynı zamanda bu alanlara yanıcı ve parlayıcı özelliği bulunan maddelerin atılmaması konusunda duyarlı olunması gerektiğini belirterek, yangınlara erken müdahale etmek için de vatandaşların, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ekiplere haber vermesini istedi.
“Çiftçilere ‘anız’ uyarısı”
Anız, toprak içinde kalan bitki kökü, nadasa bırakılmaksızın ekilen tarla, mısır sapı, biçilmeden toprakta kalan saplar, tarla sınırındaki otlar, biçilen ekinin tarlada kalan sapına verilen addır. Hububat hasadından sonra, kısa sürede toprak hazırlığını tamamlamak, toprak işlemede kolaylık sağlamak, hastalık ve zararlılarla mücadele edilmesi, yabancı ot kontrolü, bitki artıklarını en ucuz maliyetle ortadan kaldırmak, hasat sonrası artıkların ekonomik bir değer taşımadığı düşünceleri ile çoğu zaman bir alışkanlık haline geldiği için yasak olduğu halde, anız yakma olaylarıyla karşılaşılmaktadır. Anızın yakılması orman yangınları, telefon ve enerji iletim hatlarının yanması, sis oluşumu nedeniyle çeşitli trafik kazalarına yol açması, hasat edilmemiş komşu tarlalara yangın sıçraması, yakın köylerdeki hayvan barınaklarının ve yerleşim birimlerinin yanması gibi birçok riskleri ortaya çıkarmaktadır. Anız yakma sonucunda çıkan yangınlar, her yıl milyonlarca liralık maddi zararlara neden olmaktadır. Anız yakmanın zararları sadece bunlarla sınırlı değildir. Anız yakmanın sayısız zararlarından bazıları şunlardır:
1- Anız yangınları toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına neden olur. Toprak organik maddesi yok edildiğinden, toprak verimliliği azalır, canlılarının beslenme ortamı yok edilir.
2- Anız yakılan toprakta bitkilere yarayışlı besin maddeleri azalmakta ve zamanla toprağın verimliliği düşmektedir. Verimli tarım topraklarımız zamanla verimsiz çorak topraklar haline gelmektedir.
3- Anız yakılması su ve rüzgar erozyonunu artırmakta, bu nedenle toprağın en değerli üst katmanları rüzgar ve su ile taşınarak yok olmaktadır.
4- Anız yakma sonucunda doğal denge bozularak zararlı böcekler ve hastalıklar çoğalmaktadır. Anız yangınlarına engel olmak amacıyla; biçerdöverle hububat hasadı, toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır, böylece kalan sap miktarı az olacağı için çürümesi ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması daha kolay olacaktır. Hububat hasadı yapıldıktan sonra biçerdöverin arkasında bıraktığı sap samandan oluşan namlular balya makinesi ile balyalanarak hayvan yemi olarak veya ahırlarda altlık olarak kullanılabilir veya sanayide kağıt ve karton yapımında kullanılabilir. Namlu denilen bu sap ve saman tarladan uzaklaştırıldıktan sonra geriye kalan anız sap parçalayıcı makineler ile parçalanarak toprağa karıştırılmalıdır. Bu şekilde bir toprak işleme ile anızın toprağa karıştırılması toprağa birçok fayda sağlar ve anız yakmanın doğuracağı zararlar da önlenir. Toprak işlemesiz tarım yapılarak tohum doğrudan anıza ekilebilir. 2872 Sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde, anız yakanlara idari para cezası verilmektedir. Ayrıca anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ise bu ceza beş kat arttırılmaktadır.