Elazığ'da unutulmaya yüz tutan ipek böceği yetiştiriciliğinin canlandırılması amacıyla uygulamaya konulan proje kapsamında üretim yapan yetiştiriciler hasat sevinci yaşıyor.
Elazığ'da unutulmaya yüz tutan ipek böceği yetiştiriciliği, uygulamaya konulan projeyle yeniden hayat bulacak.
Kentte üretilen ipeğin kalitesi sayesinde 1946 yılında Fransa'da düzenlenen ipekli dokuma sergisinde altın madalyaya layık görülen ipekli dokumalar, son 40 yılda unutulmaya yüz tuttu. Bunun üzerine Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası ile diğer paydaş kurum ve kuruluşların ortak çalışmasıyla "Elazığ'da İpek Böceği Yetiştiriciliğinin ve İpekli Dokumaların Yeniden Hayata Geçirilmesi Projesi" hazırlandı.
Bu kapsamda seçilen 27 üretici aile, 45 günlük bakım sürecinin sonunda dönüşümünü tamamlayan kozaları hasat etmenin mutluluğunu yaşıyor.
Bu yıl ilk olmasına rağmen üreticilerin son derece başarılı bir sezon geçirdiği Elazığ'da, 1000 kilogram koza hasadı bekleniyor. Gelecek yıllarda da 4 bin kilogram koza üretimiyle ipekli dokuma sektörünün de canlandırılması hedefleniyor.
İpek böceği yumurtaları 27 aileye dağıtıldı
Elazığ İpek Böceği Yetiştiriciliği İcra Komitesi Başkanı Mustafa Yüce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ticaret ve Sanayi Odası ile diğer paydaş kurum ve kuruluşların ortak çalışması sonucu ipek böceği yetiştiriciliğinin 30-40 yıl aradan sonra kentte yeniden hayat bulduğunu söyledi.
Üreticilerin son derece başarılı bir sezon geçirdiklerini belirten Yüce, şöyle konuştu: "Projemizden ipek böceği yumurtası alan 27 aileye 115 kutu ipek böceği tohumu dağıttık, 150 dönüm dut bahçesi tesis ettik. Bu üreticilerimiz ilk kez ipek böceği ile tanıştı. Bu yıl 1000 kilogram koza üretimi bekliyoruz. Hedefimiz koza görmekti, şu an hedefimizin çok üzerindeyiz. Çok kaliteli koza elde ettik, koza verimimiz çok iyi. Bu da Elazığ'da ipek böceği yetiştiriciliğinin başarıyla yapılabileceğinin ispatıdır."
Elazığ'ın ipekli dokumaları Rusya ve Avrupa'ya ihraç edilirdi
Yüce, ipek böceği yetiştiriciliğinin Elazığ'ın tarihinde önemli yeri bulunduğunu dile getirerek, 19. ve 20. yüzyılda tarihi Harput mahallesinde yöre halkı tarafından atölyelerde dokunan ipekli ürünlerin İstanbul'a gönderildiğini, oradan da Rusya ve Avrupa'ya ihraç edildiğini anlattı.
Harputlu ustaların ipek ve pamuk iplik atölyeleri kurarak üretimlerine endüstriyel bir boyut kazandırdıklarını ifade eden Yüce, 1946 yılında Fransa'nın Lyon kentinde düzenlenen ipekli dokuma sergisinde Elazığlı üreticilerin altın madalya kazandığını söyledi.
İpek böceği yetiştiriciliğinin eski unvanını yeniden kazanması için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Yüce, "Proje kapsamında 3 yıl içinde en az 500 kutu, sonraki yıllar için 1000 kutu ipek böceği yetiştiriciliği yapma hedefi koyduk. 1000 kutu ipek böcekçiliği ile 4 tonun üzerinde bir koza geliri elde etmeyi hedefliyoruz. Bu proje uzun yıllar sonra Elazığ'ın yeniden ipekle tanışmasını ifade ediyor." dedi.
"Saf ipeğin kilogramını 180 dolara ithal ediyoruz"
Yüce, bu alanda pazar problemi bulunmadığını, hasat edilen kozaların Kozabirlik tarafından satın alındığını bildirdi.
Dünyanın en kaliteli kumaşlarının dokunduğu ve en canlı renklerinin yakalandığı elyaflardan biri olan ipeğin önemli bir pazara sahip olduğunu vurgulayan Yüce, şunları kaydetti: "Ülkemiz ipek ihtiyacının iç piyasada yalnızca yüzde 10'unu karşılıyor, yüzde 90'ını dışarıdan ithal ediyoruz. Boyanmış çile haline getirilmiş saf ipeğin kilosunu 180 dolardan ithal ediyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bu noktada çok büyük bir ekonomik kayıpla karşı kaşıya. Projemizin iki basamağı var. Birincisi ipek böceği yetiştiriciliğini gerçekleştirmekti, şükürler olsun bu konuda başarılı olduk."
İkinci aşamada ipekli kumaş, kilim, fular, eşarp ve halıların dokunmasını sağlamayı amaçladıklarını dile getiren Yüce, "Bu konuda Elazığ El Sanatları Merkezi Müdürlüğü ile bir çalışmamız var. Yakın zamanda Elazığ'da ipekli dokuma evlerini kurmayı ve ihtiyaç sahibi ailelere gelir sağlamayı hedeflemekteyiz." diye konuştu.