Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 'Protokol kapsamında il müdürlüklerimiz tarafından kurulan mobil ekiplerimizle okul eşleşmeleri yapacağız. Hızlı ve yerinde çözümleri 81 ilimizde bildirilen tüm çocuklarımıza ulaştıracağız.' dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Belediyeler Birliği arasındaki protokol kapsamında dezavantajlı çocukların okula devamını sağlamak amacıyla mesleki çalışmaların yanı sıra mobil ekiplerle okul eşleşmeleri yapacaklarını bildirdi.
Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Belediyeler Birliği arasındaki "Çocukların Eğitim Süreçlerinin Güvenliğine İlişkin İş Birliği Protokolü"nün Emniyet Genel Müdürlüğü Dikmen Polis Müzesi Şehit Demet Sezen Konferans Salonu'ndaki imza törenine katıldı.
Çocuklar ve gençlerle ilgili hiçbir meseleyi herhangi bir şekilde ihmal etme, hafife alma ve erteleme şansına sahip olmadıklarını belirten Yanık, tarihe karşı böyle bir sorumluluk taşıdıklarını söyledi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak ana çalışma alanlarının toplumun daha çok desteğe ve yardıma ihtiyacı duyan dezavantajlı kesimleri olduğunu belirten Yanık, bu grupların başında da çocukların geldiğini, 20 yıldır yaptıkları hizmetlerde çocukları "insanlığın emaneti" olarak kabul ettiklerini dile getirdi.
Bütün çalışmalarda çocuğun üstün yararını gözeterek hizmet ürettiklerine işaret eden Yanık şöyle devam etti:
"Çalıştığımız her dezavantajlı grupta merkeze aldığımız aile odaklı hizmet politikalarımızla, ailenin en kıymetli bireyleri olan çocuklarımıza sağlıklı, huzurlu ve güvenli bir yaşam alanı sunmak için çalışıyoruz. Bu doğrultuda, ihtiyaca göre kurumsal düzenlemelere gitmeye ve çocuklarımıza destek olmak için birçok farklı hizmet modelleri geliştirmeye gayret ediyoruz. Gerek kamu gerekse özel sektörle iş birliği halinde yürüttüğümüz projelerle çok sayıda çocuğumuzun hayatına dokunduk, dokunmaya da devam ediyoruz."
"Koruyucu aile hizmeti, son yıllarda çok önemli bir eksiği tamamlamış bir hizmet"
Bakan Yanık, Bakanlık olarak yaptıkları çalışmaların en başında, çocukların ailelerinin yanında desteklendiği, her türlü eğitim, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılmaları için teşvik edildikleri Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) modeli olduğunu belirterek, bu modelle çocuklara fırsat eşitliği sunduklarına işaret etti.
Aile yanında kalmanın mümkün olmadığı durumlarda ise kurum bakımına ihtiyaç duyan çocuklara yine farklı hizmet modelleri sunduklarını aktaran Yanık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen koruyucu aileliğin de önemli eksiklikleri tamamlamış bir hizmet olduğunu kaydetti.
Yanık şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz yıl 30 Haziran'ı Koruyucu Aile Günü ilan ettik. İnşallah pandemi sonrasında koruyucu ailelik ile ilgili çalışmalarımıza hız vereceğiz. Bizim milletimiz bir şeye inandığı zaman şefkat ırmağına dönüşüyor. Koruyucu aile örneklerinde yüzde 60'ın üzerinde ailelerimizin kendi biyolojik çocukları var. Çocuğu olmadığı için koruyucu aile olmuş değil. Her birisi koruyucu aile oldukları çocuğu hayatın merkezine yerleştiriyor. Aile bütün düzenini bu çocuğa göre kurmuş."
Çocukların erken yaşta okulla buluşmaları için ana sınıfından itibaren farklı destek programları yürüttüklerini anlatan Yanık, son olarak yine Milli Eğitim Bakanlığı ile bu yıl başlatılan yeni uygulamayla 1 milyon çocuğa anaokulu desteği vereceklerini söyledi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, değişen ve dönüşen ihtiyaçları analiz ederek hizmetlerini sürekli güncellediklerine işaret eden Yanık, "Yine bunun bir örneği olarak, toplumla iç içe, sağlıklı, huzurlu ve güvenli ortamlarda çocuklarımızın sosyalleşerek büyümeleri için koruma ve bakım hizmetlerimizi de dönüştürdük. Yurt tipi, koğuş tipi barınma biçimini değiştirdik ve bugün artık 5-6 çocuğun bir arada kaldığı, toplumdan hiçbir şekilde soyutlanmadığı daire tipi çocuk evleri veya çocuk evleri sitesine dönüştürdük. Mahalleliyle, apartman sakinleriyle, esnafla sağlıklı ilişkilerin geliştirildiği, çocukların gündelik hayata daha küçük yaşta adapte olduğu bir yeni barınma biçimine geçmiş olduk ve bunun da sonuçlarını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"11 bin 391 okula 12 bin 35 ziyaret gerçekleştirmişiz"
Yanık, çocuklara ulaşmak, onlara güvenli ve sağlıklı eğitim ortamı ve sosyal çevre oluşturmak, onları hayata hazırlamak için devletin tüm imkanlarını seferber ettiklerini söyledi.
Risk altında bulunan çocuklara ulaşmak için oluşturulan mobil ekiplerin, sokak çalışmaları ve okul ziyaretleri yaparak koruyucu ve önleyici hizmetler yürüttüğünü aktaran Yanık, risk altında bulunduğu değerlendirilen çocuklarla ilgili sosyal inceleme sonucuna göre uygun sosyal hizmet müdahaleleri oluşturduklarını ifade etti.
Bakan Yanık, bugüne kadar ülke genelinde mobil ekipler aracılığıyla 11 bin 391 okula 12 bin 35 ziyaret yapıldığını, riskli olduğu değerlendirilen 36 bin 67 çocukla ve 24 bin 366 aileyle görüştüklerini bildirdi.
Bugün de çocukların eğitim süreçlerinin güvenliğini sağlamak üzere onların her türlü suç ve zararlı alışkanlıktan uzak tutulmasına ve korunmasına yönelik önemli bir iş birliğini başlattıklarını belirten Yanık, şöyle devam etti:
"Eğitim ve güvenlik, yabancı uyruklu çocuklara verilecek eğitim ve hizmetler, erken yaşta evlendirilmelerinin önlenmesi, okul devamlılığının sağlanması, koruyucu ve önleyici hizmetler, sosyal faaliyetler ve sportif etkinlikler, kültürel programlar, bilinçlendirme ve farkındalık kazandırma programları gibi çeşitli başlıklardan oluşan bu protokolümüzün çocuklarımıza, gençlerimize, toplumumuza, milletimize hayırlı hizmetlere vesile olmasını temenni ediyoruz. Bunun için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Protokol kapsamında il müdürlüklerimiz tarafından kurulan mobil ekiplerimizle okul eşleşmeleri yapacağız. Okul rehberlik birimlerince bildirilen çocuklara ilişkin mobil ekiplerimiz özel çalışmalar yürütecek. Hızlı ve yerinde çözümleri 81 ilimizde bildirilen tüm çocuklarımıza ulaştıracağız. Dezavantajlı çocukların okula devam etmelerini sağlamak amacıyla mesleki çalışmalar gerçekleştireceğiz. Gerektiği taktirde çocuklar ve ailelerini uygun sosyal hizmet modellerine yönlendireceğiz."
"Aileleri ve çocukları bahçelere topladık, 'Okul nasıl güvende olacak?', bunu çalıştık"
Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de bir ülkenin, şehrin güvende olması için önce sınırlarının güvenli olması gerektiğini, devletin de bu güveni sağladığını söyledi.
"Okul güvende değilse şehir güvende değil" diyen Şahin, "Milli Eğitim Bakanlığı talimatları verdi, 'Güvenli okul nasıl olacak?' diye. Okulların bütün dezenfektesini, bütün sıvı sabunlarını, bütün maskelerini hızlı şekilde koordine ettik. Aileleri ve çocukları bahçelere topladık, 'Okul nasıl güvende olacak?', bunu çalıştık." ifadelerini kullandı.
Şahin, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak yaptıkları çalışmalarla, güvenli okul uygulamasında olağanüstü başarı gösterdiklerini belirtti.